Kayseri’de işçiler 1. Kayseri İşçi Şöleni’nde bir araya geldi. İşçinin Gündemi/Kayseri gazetesinin “Derdimiz, sıkıntımız, öfkemiz bir. Neşemiz, umudumuz da bir olsun” diyerek organize ettiği şölene yaklaşık 20 fabrikadan 250 civarından işçi katıldı. Şölende işçiler hem sorunlarını tartıştılar hem de farklı bir Pazar tatili yaşadılar.
Şölen Tertip Komitesi adına açılış konuşmasını yapan Cevahir Öndeş “işçiden adam olmaz diyenlerin suratına bir tokatta bu şenliğimiz ile vuruyoruz” dedi. “Aldığımız kararlardan en önemlisi ve güzeli biz işçilerin sesi gözü kulağı olacak bir yerel işçi gazetesi çıkarmaktı. Bunu başardık. İşçinin Gündemi gazetemiz artık binlerce arkadaşımızın elinde bir mücadele bayrağı oluyor. Ulusal çapta çıkan işçi gazetemiz Evrensel bu süreçte bize yardımlarını esirgemedi. Hayat Televizyonumuz da bizim bu işlerde en büyük yardımcılarımızdan oldu” diyen Öndeş, Kayserili işçilerin birlikteliği büyütmekten başka çaresi olmadığını söyledi.
ÇEMEN İŞÇİLERİ DENEYİM PAYLAŞTIGaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde geçtiğimiz ay 74 günlük başarılı bir grev süreci geçiren Çemen Tekstil işçileri de şölene gelerek deneyimlerini paylaştı. Çemen grevini yöneten grev komitesinden Mehmet Çelik, Çemen Tekstil işçileri olarak, işçilerin sendikalarda birleşmesinin ne kadar önemli olduğunu gördüklerini ve gösterdiklerini ifade ederken, sendikaların da çeşitli sıkıntılarına değindi.
‘BİZ DE KENDİMİZE GÜVENMİYORDUK’Yine Çemen Tekstil’in grev komitesinden olan Fevzettin Altun da Kayserili işçilerin genel olarak birbirlerine güvensizlikleriyle ilgili “Sadece Antep ya da Kayseri için geçerli değil, Türkiye’nin her yerinde işçi sınıfı birbirine güvenmeli” dedi. Yaşamadan önce kendilerinin de öyle düşündüğünü ifade eden Altun, “Bu işi başaramayacağımızı, patronlarla uğraşamayacağımızı düşünüyorduk. Kendi kaderimizi patronların iki dudağı arasından çıkarmak için bu yola çıktık ve başardık. İşçi inandığı sürece, birbirine kenetlendiği sürece alamayacağı hiçbir hak yoktur” dedi.
İşçi sınıfının sendikalara güvenmez bir halinin olduğunu anlatan Altun, “Bu da neyden kaynaklanıyor? Hemen şöyle düşünüyoruz; ‘Biz sendikaya üye olduk, sendika bizim hakkımızı alır” Ama bu böyle değil. Nasıl ki kaderimizi patronlara bırakmıyorsak, hangi sendikada olursak olalım, sendikaya da bırakmamalıyız. Sendikayla beraber, sendikaya kendi kararlarımızı da aldırarak ilerlemeliyiz” dedi.
‘KÖLE MUAMELESİ GÖRÜYORUZ’İpek Mobilya işçilerinden Yasin Canipek Kayserili işçilere birlikte mücadele etme çağrısı yaptı. Fabrikalarında yaşadıkları sıkıntıları şöyle sıralayan Canipek, her yerde aynı sorunların yaşandığını bildiklerini söyledi: “Fabrikada işçi değil de esir gibi çalışıyoruz. İzin almamız çok zor. Lavabolarımız kilitleniyor. Şu an ikramiyelerimiz de kesildi. Biz onlara alın terimizi döküyoruz ama onlar bize işçi değil de köle muamelesi yapıyorlar. Biz ilk önce insanca muamele görmek, insanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz.” Başka bir İpek Mobilya işçisi Abdullah Kızılateş de “Köle olmayalım. Ezilmeyelim. Hepimiz bir arada olduğumuz müddetçe işveren ezemez” dedi. Ceha Büro Mobilyalarından Bülent Gülcemal ise sendikalı sendikasız tüm Kayserili işçileri 1 Mayıs işçi bayramına katılmaya çağırdı.
KENDİMİZİ OYNADIKŞölende Ladin Mobilya işçilerinin oynadığı ve işçilerin işyerindeki hallerini anlatan oyun büyük beğeni topladı. Zaten gerçek hayatta da sendikalaşma mücadeleleri süren Ladin Mobilya işçilerinin oyunlarının sonunda attıkları “sendika hakkımız, söke söke alırız” sloganı büyük alkış aldı. Hayatında ilk defa bir tiyatro oyununda oynadığını söyleyen Ladin Mobilya işçisi Ali Çay da “Kendimiz yazdık kendimiz oynadık. Oynamak zor olmadı. Çünkü yaşadığımız şeylerdi bunlar” dedi.
‘SEN PAPAZ OLDUN’ DEDİLERLadin Mobilya işçilerine aynı zamanda imamlık da yapan Mevlüt Cihan da sendikalaşma sürecine girdikten sonra kimin dost olduğunu anladıklarını söyledi. Cihan, “sendikalaşma çalışmasından önce fabrikanın 1 numarası olarak gördükleri işçileri aşağılamaya başladılar. Ben fabrikanın imamlığını yapıyordum. Sendikaya gittikten sonra bana ‘meğer sen papazmışsın’ diyerek aşağılamaya çalıştılar” dedi.
Yine bir Ceha işçisi olan Fatih Bölükbaşı da, “Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı tam olarak bilmiyoruz. Hiçbir işveren gelip de işçinin derdini sıkıntısını sormaz” dedi. Kayserili patronların, ‘şu kadar fabrikam var şu kadar işçiyi çalıştırıyorum’ diyerek övünmesini de eleştiren Bölükbaşı, “sormak lazım, acaba o işçilerin hangisinin karnı tok gönlü rahat” şeklinde konuştu.
İşçinin Gündemi Kayseri gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Karakaya da “Bugün Çemen Tekstil işçilerinin anlattıkları yoldan başka bir yolumuz yok” dedi. Kamil Zorbozan isimli işçinin “elimiz nasırlı yüzümüz gülmez, işçiyiz gardaşım bizler işçiyiz” şeklinde süren şiirini okuduğu şölen davul zurna eşliğinde sona erdi.
KARARLAR... KARARLAR... KARARLARŞölende yapılan anketle, katılan işçilerin İşçinin Gündemi gazetesi ve gazetemiz Evrensel ile Hayat Televizyonu’na dair görüşleri ve önerileri de değerlendirildi. Yapılan konuşmalarda öne çıkan Evrensel ve İşçinin Gündemi gazetelerinin işçilerin mücadeleleri bakımından önemi nedeniyle, 2 gazetenin de hem ekonomik anlamda hem de dağıtımlarının yaygınlaştırılması bakımından güçlendirilmesi kararı alındı.
*Kayseri’de sendika konfederasyonlarının birlikte kutlama kararı aldığı 1 Mayıs İşçi Bayramı’na örgütlü işçilerin kendi pankartlarıyla, sendikasız işçilerin de İşçinin Gündemi Gazetesi’nin “Kayseri işçisi köle değildir” pankartıyla katılmaları kararı alındı.
*Kayserili işçilerin genel olarak yasal haklarını bilmedikleri yönündeki kanıdan ötürü ise, yasal hakların ve Kayseri’deki işçi mücadelelerinin deneyimlerinin olacağı “Kayseri İşçisinin El Kitabı” isimli bir kitapçık basılması kararı alındı.