Bizler sınıfsız, sömürüsüz ve sınırların olmadığı bir dünya isteyen eğitim emekçileriyiz. Baskılara boyun eğmeyen, zulüm ve işkenceye karşı hep dik duran onurlu eğitim emekçileri. Önümüzde yine dik duracağımız onurlu mücadelemizi artırarak sürdüreceğimiz bir genel grev daha var. 26 Mayıs.
26 Mayıs kamu işçilerinin ve emekçilerinin bugün daha da yakıcı talepleriyle iş bırakacağı ve alanlardan bu talepleri haykıracağı bir gün. Lakin dört konfederasyonun 22 Şubat’ta aldığı ortak kararla örülmesine başlanılmış daha doğrusu KESK dışındaki sendika konfederasyonlarının erteleyelim, yapmayalım gibi geri tutum sergileyen tavırları yüzünden örülmesine çok geç kalınmış bir eylemdir. Tabii ki bu geri tutumun kamu işçileri ve emekçileri arasında moral bozmuş olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. 26 Mayıs’a sayılı günler kala yapılan ikircikli açıklamalar emekçilerin kafasını karıştıran, 17 Nisan ve 1 Mayıs eylemlerinin coşkusunu kırmaya çalışan açıklamalardır.
Peki, biz kamu emekçileri olarak ne yapıyoruz veya ne yapmalıyız. Öncelikle 26 Mayıs’ın yakıcı taleplerini en yakınımızdan başlayarak insanlara anlatmalıyız. Geri tutum sergileyen sarı sendikacıları halkın ve emekçilerin gözünde mahkum etmeliyiz. Çünkü bizim mücadelemiz iş, ekmek ve özgürlük mücadelesiyse bunu çocuk oyununa çeviren, sulandıran ve emekçilerle dalga geçer şekilde açıklamalar yapan bu zihniyetlerin teşhir edilmesini gerektirmektedir. Bu dönemde yapılması gereken örgütlü olduğumuz en küçük köy ve kasabalardaki işyerlerimize afişlerimizle bildirilerimizle ve biz bireyler olarak gidip emekçi arkadaşlarımıza mevcut durumu anlatarak, onları da ortak taleplerimizi haykırmak için greve ve alanlara çağırmamız bu mücadeleyi birleştirerek yükseltmemiz gerekmektedir.
Denizli’nin küçük bir ilçesinde zor koşullar altında çalışmak zorunda kalan eğitim emekçileri olarak biz 26 Mayıs’ın daha coşkulu geçebilmesi için 10-12 sendikalı arkadaşımızın katıldığı toplantı yaparak eylemin örülmesi için çalışma başlattık. Bir komite oluşturarak 26 Mayıs tarihine kadar halkı yapacağımız grevle ilgili bilgilendirmek ve desteklerini almak için kapı kapı dolaşarak girilmedik dükkan bırakmayarak taleplerimizin yazılı olduğu bildiri ve afişlerimizi dağıtarak çalışmalarımızı devam ettirdik. Belediye başkanıyla, kaymakamla, şaraphane işçileriyle, demokratik kitle örgütleriyle konuşarak onlara da grevimizin haklı sebeplerini anlatarak alanda bizimle birlikte olmalarını mücadelemize destek vermelerini istedik. Bizim taleplerimizin onlarında talepleri olduğunu ve bunu hep birlikte alanlardan haykırmamız gerektiğini, yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılmasının bugün emekçilerin birliğinden geçtiğini vurgulayarak tüm halkı alanlara davet ettik.
Şimdi 26 Mayıs’ı bekliyoruz. Gördüğümüz bildiğimiz herkese çağrılarımız son güne kadar sürecek. Okullarımızda yan yana omuz omuza çalıştığımız diğer sendikalara üye arkadaşlarımızı da alanlara çağırarak mücadeleyi daha da yükseltmeye çalışacağız. Emekçilerin birliğini, bütünlüğünü bölmeye, bizi haklı taleplerimizden yoksun etmeye çalışan anlayışlara karşı tek yürek, tek yumruk olarak 26 Mayıs’ta onurlu ve dik duruşumuzu bir kez daha göstereceğiz. Tüm kamu işçileri ve emekçileri birleşin ve sizi parçalamak bölmek isteyenlere 26 Mayıs sabahı bir tokat gibi haykırın taleplerinizi. Yaşasın onurlu mücadelemiz yaşasın genel grev genel direniş.